top of page
Ara

Çiğ Beslenme Nedir? Nasıl Olmalıdır? Faydaları Nelerdir?

Barf (BIOLOGICALLY APPROPRIATE RAW FOOD) beslenme denilen bu beslenme, aslında köpeklerimiz için biyolojik olarak uygun ham gıda olarak da adlandırılıyor.


Çiğ beslenme protein bakımından yüksek, yağ oranı orta, minimum miktarda karbonhidrat içerir ve aşağıdakilerden oluşur:

💬 Kas eti (mamanın en az %80'i olmalı) 💬 Çiğ etli kemikler 💬 Organ eti (mamanın %10'ununu geçmemeli) 💬 Sebzeler ve meyveler 💬 Takviyeler


Köpeğinizin beslenme ihtiyaçları aktivite seviyesi, metabolizma hızı, yaşı, cinsi ve diğer değişkenlere göre değişir. Evcil hayvanınızı yakından gözlemlemeniz ve uygun kilo için gerektiği kadar yiyecek miktarını artırmanız veya azaltmanız çok önemlidir. Günlük öğün yetişkinlerde sabah ve akşam arasında bölünmelidir. Yavrular da ise günlük öğünü 3 veya 4 öğüne bölmek idealdir. Toplam günlük mama miktarı ise köpeğinizin kilosunun %3 ile 5'i arasında değişebilir.

Kuru mamadan geçiş yapıyorsanız, ilk hafta başta su ağırlığı olmak üzere önemli kilo kaybı görmeniz normaldir. Bundan sonra, haftada vücut ağırlıklarının % 1-2'sinden fazlasını kaybetmemeleri önemlidir. Eğer kilo verme süreci devam ediyorsa veteriner hekiminizin gözetiminde diyetine yön vermelisiniz.
Köpeğinizi çiğ beslemenin onun sağlığına bir çok yararı vardır. Bunlar;
💬 Daha yalın, daha kaslı vücut yapısı (Köpeklerin yaklaşık% 60'ı aşırı kilolu veya obezdir ve bu da bir çok hastalığa yol açar) 💬 Deri ve tüy iyileştirmeleri 💬 Daha temiz dişler ve daha taze nefes 💬 Daha az koku 💬 Canlı ve sakin bir enerji

Çevresel faydaları da unutmayalım tabii ki; çiğ beslenme diyetlerindeki gıdalar köpeklerin ve kedilerin vücutları tarafından tam olarak sindirilebilmesi daha az dışkı ve su tüketimi anlamına gelir.

Ben kendi köpeğim için araştırma yaparken rastladığım bir makalede yapılmış olan bilimsel bir deneyden bahsetmek isterim size.

Finlandiya'lı deneyimli veteriner Dr. Anna Hielm-Björkman barf üzerine bir çalışma gerçekleştirir. Bu çalışmasında köpeklerde diyetle ilgili iltihaplanma ve kronik hastalıkların bir göstergesi olan homosistein seviyelerini inceler.
Çalışmasında altı ay boyunca dört grup köpek kullanır. İlk grup, önceden çiğ beslenen ve sonrasına kuru mamaya geçen köpeklerden oluşur. İkinci grup, üç ay boyunca çiğ beslenip sonrasında kuru beslenen köpeklerden oluşur. Üçüncü ve dördüncü gruplar normal yiyeceklerini yemeye devam ederler. Araştırma, çiğ yiyecekler yemeye devam eden köpeklerin en düşük homosistein seviyelerine sahip olduğunu, kuru mama yiyen ve kuru mama yemeye devam eden köpeklerin en yüksek homosistein seviyelerine sahip olduğunu ve değerlerinin çiğ beslenen gruba göre 10 kat daha fazla olduğunu gösterdi. Benzer şekilde, çiğ yiyecekle büyütülen ve kuru mamaya geçen köpeklerde çalışmanın tamamlanmasının ardından vücuttaki hastalık belirteci düzeylerinde beş kat artış gözlendiği belirtilmiş.


Artık çiğ beslemenin avantajları hakkında iyi bilgi sahibi olduğumuza göre, başlama zamanı!

Köpeğiniz çiğ mama konusunda yeniyse, yavaşça geçiş yapın. Tam geçiş genellikle bir hafta sürebiliyor; ancak şunu asla unutmamak gerekiyor, herhangi bir mama değişikliğinde yaptığımız gibi yavaş yavaş ilerlemek gerekiyor. Yavru köpekler, genellikle yaşlı köpeklerden daha sağlıklı sindirim sistemlerine sahip olduklarından, genellikle birkaç gün içinde geçiş önerilir. Köpek ne kadar yaşlıysa, yeni beslenmeye geçmek için süreyi o kadar uzun tutmalısınız. Başlangıç ​​olarak, iyi bir iştah sağlamak için köpeğinizi yarım gün ile tam gün olacak şekilde oruç tutturun ve ardından çiğ mamayı nasıl yediğini görmek için önce ona elinizle yedirmeyi deneyin. Her şey yolundaysa, yediği mamayı azaltıp çiğ mama miktarını arttırabilirsiniz. Evcil hayvanınızın dışkısı cıvıksa, geçişe devam etmek için dışkı sertleşene kadar bekleyin. Evcil hayvanınızın her hareketini anlamak için onu çok iyi gözlemlemelisiniz.


Örnek olması için, kendi hazırladığım bir öğünden aşağıda fotograf paylaşıyorum.


-SOMON

-KIYMA

-CİGER

-BROKOLİ


bottom of page